Dropshipping, online para kazanmanın en güvenli ve en kolay yollarından biridir.
Dropshipping ya da diğer adıyla stoksuz satış, günde yalnızca birkaç saatinizi ayırmanızın gerektiği ve büyük bir yatırım gerektirmeyen, düşük riskli bir online iş modelidir.
İlginizi çekti değil mi?
Eğer siz de gelişen e-ticaret dünyasında para kazanmanın bu heyecan verici yolu hakkında daha fazlasını öğrenmek istiyorsanız, okumaya devam edin!
Bu yazıda;
-Dropshipping’i olabilecek en basit şekilde açıklayacak,
-Maliyet ve getirisini hesaplayacak,
-Avantajlarını ve dezavantajlarını tartışacak ve
-Tedarik zincirinin nasıl çalıştığını açıklayacağız.
Dropshipping Nedir?
Dropshipping, e-ticaret yapan mağaza sahiplerinin envanterlerini kendilerinin yönetmediği bir satış türüdür. Dropshipping yapanlar, ürünleri, müşterilerin siparişlerini kendileri için yerine getiren üçüncü taraf bir tedarikçiden satın alır. Bu satış modelinde stokta ürün tutmaya gerek olmadığı gibi ürünün ya da hizmetin tedarikçisi ile anlaşma yapılabilir.
Örnekle anlatmak gerekirse, online bir e-ticaret mağazanız olduğunu ve dropshipping iş modeli ile çalışmak isteyen bir satıcı olduğunuzu varsayalım. İlk olarak, AliExpress’te muadillerinden daha ucuz ve kaliteli olduğunu düşündüğünüz bir ürün buldunuz ve tedarikçi ile bağlantı kurarak, ürünü kendi mağazanızda listeleyip satmak üzere anlaştınız. Daha sonra ürünü online mağazanızda listelediniz. Birisi ürünü sizden satın aldığında da bu siparişi tedarikçinize ilettiniz ve tedarikçi siparişi size değil, doğrudan müşterinize gönderdi. İşte bu kadar!
Kısacası, siz herhangi bir ürün üretmez veya ürünü bir depolamak ya da bir mağazada sergilemekle uğraşmazsınız. Ürün satıldığında, tedarikçi ile çalışarak ürünün son sahibine ulaşmasını sağlarsınız. Bütün bu süreçte depo ve kargo giderlerini tedarikçinizin karşılaması dropshipping’in öne çıkan avantajları arasındadır.
Dropshipping Nasıl Bu Kadar Popüler Oldu?
2019'da küresel dropshipping pazarının değeri, 162,44 milyar dolardı. 2027 yılına kadar ise bunun 591,77 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Peki, bu nasıl başladı?
Aslında, dropshipping, bir ürün katalogundan ürün sipariş edebildiğimiz 60’lı yıllara kadar uzanan bir tarihe sahip. Teknik olarak, beğendiğiniz bir ürünü seçtiniz, satıcı ile iletişime geçip siparişinizi verdiniz ve bir depodan kapınıza kadar teslim edilmesini sağladınız.
Bu kadar basit.
Peki devreye internet girdiğinden beri neler oldu?.
Amazon ve eBay
2000'lerde Amazon ve eBay, insanların online satış yapmasını mümkün kıldı. Böylece şimdiye dek süregelen bir satış modelinin önünü açmış oldular. Yine de burada, bu iki şirketin de dropshipping yapan işletmelerden ücret aldığını unutmamak gerek.. Örneğin Amazon, kârın %10-15’ini komisyon olarak alır.
AliExpress
Amazon ve Ebay’den 10 yıl sonra, 2010’da AliExpress kuruldu ve dünyadaki herkesin doğrudan Çinli üreticilerden ürün satın almasını sağladı.
AliExpress'in e-ticaret dünyasına katılması, dropshipping endüstrisini büyük ölçüde etkiledi. Çünkü, dil engeli ortadan kalktı ve satın alma süreci daha kolay ve daha ucuz hale geldi.
Shopify
Shopify'ın yükselişiyle birlikte insanlar yalnızca birkaç adımda çevrimiçi mağazalar oluşturabildi. Shopify’ın uygulama mağazasındaki diğer pazarlama otomasyonu uygulamaları, dropshipping yapanların satış süreçlerini büyük ölçüde kolaylaştırdı. Shopify’ın uygulama mağazasındaki 5.300'den fazla uygulama ile girişimciler artık her zamankinden daha kolay stoksuz satış yapabiliyorlar.
Dropshipping’e Nasıl Başlanır?
Dropshipping yapmaya planlı bir şekilde başlayın
Stoklu ya da stoksuz satış yapan işletmelerin belirli bir çalışma disiplini edinmesi oldukça önemlidir. Çünkü bu noktada disiplinli çalışmak markaların kendilerini daha kolay bir şekilde geliştirmelerine yardımcı olmaktadır.
Kısacası dropshipping yapmaya disiplinli bir şekilde başlama markanız için verim sağlayacaktır. Bu disiplini kazanmak ve dropshipping ile ürün satmak isteyen markaların ise şu noktalara dikkat etmesi gerekir:
- Dropshipping yapmaya başlamadan önce bir iş planı oluşturun.
- İş planınızı oluştururken işinizin her adımını planlayın.
- Riskleri ve bu risklere üreteceğiniz çözümleri belirleyin.
- İşinizin planına uygun hareket edin.
- Çalışma saatlerinizi belirleyin ve saatlere uyum sağlayın.
Bunlara önem vererek işiniz için bir disiplin kazanabilir ve e-ticaret sektöründe daha kolay adımlar atabilirsiniz.
Rekabet ve Pazar Araştırması Yapın
Dropshipping yapacağınız sektör ve mağazanızda listeleyeceğiniz ürünlere karar vermeden önce sektördeki diğer firmalar hakkında araştırma yapmak ve onların hareketlerini incelemek, size hem zaman kazandırır, hem de daha emin adımlarla yol almanızda kolaylık sağlar. Bu aşamada ilk olarak, sektördeki rakiplerinizi belirleyin ve bu rakiplerin pazar paylarına, müşteri kitlelerine ve iş stratejilerine bakın. Rakiplerinizin ürün fiyatlandırma stratejisi, e-ticaret siteleri, dijital pazarlama faaliyetleri size oldukça yardımcı olacaktır. Daha sonra rakiplerinizin neyi farklı yaptığına odaklanın ve onların güçlü ve zayıf yönlerini belirleyin.
İş Modeline ve Yapısına Karar Verin
Dropshipping ile satış yaparken kullanabileceğiniz birçok e-ticaret iş modeli bulunmaktadır. Bunlar B2B, B2C, C2C iş modelleridir.
B2B iş modeli ile internetten ürün ve hizmet satışı yapan markalar şirketten şirkete satış yapar. B2C iş modelinde ise işletmeler tüketicilere ürün satar. C2C iş modeliyse tüketiciler arasında gerçekleşen e-ticaret iş modeline verilen isimdir.
Dropshipping’e başlamadan önce, yukarıdaki iş modellerinden hangisiyle satış yapacağınıza karar vermelisiniz.
Dropshipping’in Avantajları Nedir?
- Dropshipping’e başlamak oldukça kolaydır.
Mağazanızda satabileceğiniz kaliteli ürünleri bulduğunuzda, dropshipping işletme hesabınızı açmak sadece birkaç saat alacaktır. Ayrıca, Shopify, bu süreci artık çok daha basite indirgeyerek bunu daha da kısalttı. Elbette, ziyaretçilerinizin mağazanızdaki trafiğini ve ürünlerinize olan ilgisini ölçtükten sonra mağazanızı geliştirmeye devam etmeniz gerekecek ancak olası bir problemde bile işleri tekrar yoluna koymak oldukça kolay.
Bununla beraber, mağazanızda listelediğiniz hiçbir ürünü önceden satın almanız gerekmediğinden, yeni ürün fikirlerini rahatlıkla test edebilir ve böylece, müşterilerinizin ne istediğini anlayabilirsiniz.
- Dropshipping’e başlamak için küçük bir sermaye yeterli.
Dropshipping, stoksuz satış modeli sayesinde oldukça büyük yatırımlar gerektirmez. Bu da demek oluyor ki, ürünleri önceden satın almanız, envantere yatırım yapmanız veya ürünlerinizi depolamak için bir alan kiralamanız gerekmez. Dropshipping, geleneksel perakendecilerin karşılaması gereken olağan maliyetlerin çoğunu ortadan kaldırdığı bu iş modeli sayesinde, küçük girişimciler oldukça iyi bir fırsat!
- Nakliye ile uğraşmanız gerekmez.
Dropshipping’in en önemli faydalarından biri, envanterinizi saklama ve gönderme konusunda endişelenmenize gerek olmamasıdır. Bu; mağazanızda sattığınız ürünlere hiç dokunmadan perakende işinde olabilirsiniz, demektir. Önceden anlaştığınız tedarikçiniz, mağazanızdan ürün satın alan müşterinin siparişi ile direkt olarak ilgilenir.
Buna karşın, mağazanızda satmayı planladığınız her ürünün kalitesini önceden kontrol etmenizi ve bu ürünleri mağazanızda listelemeden önce, tedarikçinizden ürün numunesi sipariş etmenizi öneririz.
Dropshipping sayesinde; ürünlerin paketlenmesi ve kargolanması gibi süreçlerle siz ilgilenmezsiniz ve ürünleri depolamak için bir alan kiralamanıza gerek kalmaz. Tek yapmanız gereken, envanterinizi iyi yönetmektir.
- Nerede olursanız olun dropshipping yapabilirsiniz.
Dropshipping yapmak için ihtiyacınız olan tek şey; iyi bir internet bağlantısı ve bir bilgisayar! Online bir e-ticaret iş modeli olan dropshipping, fiziksel bir mağazaya bağlı kalmadan size satış yapma imkanı sunar. Böylece, ister evde ister dünyanın bir ucundaki bir kafede olun, dropshipping yapmak oldukça kolay!
- Kendi işinizin patronu olursunuz
Dropshipping, size istediğiniz ekonomik özgürlüğü sağlar. Kimseye bağlı kalmadan ve hesap vermeden dilediğiniz gibi satış yapabilir ve kendi işinizin tadını çıkartabilirsiniz.
Ayrıca, dropshipping sadece tam zamanlı işiniz olmak zorunda değil. Devasa satış rakamlarına ulaşmak ya da büyük paralar kazanmak zorunda değilsiniz. Kendinizi şartlamayın. Mağazanıza bir yan iş olarak bakarsanız eğer, oradan elde ettiğiniz ek gelir ile kiranızı, faturanızı ve diğer ek giderlerinizi ödeyebilir ve hayat kalitenizi arttırabilirsiniz.
Dropshipping’in Dezavantajları Nedir?
Diğer tüm iş modellerinde olduğu gibi, üçüncü taraf tedarikçilerden temin edilen ürünlerin getirdiği bazı dezavantajlı durumlar vardır.
- Nakliye süreci bazen oldukça karmaşık olabilir
Ürünlerinizi tek bir tedarikçiden alıyorsanız, nakliye masraflarını hesaplamak kolaydır. Ancak, genellikle dropshipping yapanlar farklı ürünler için birden fazla tedarikçi ile çalışırlar. Bu durum da her bir sipariş için farklı bir tedarikçi, farklı bir nakliye süreci ve nakliye masrafı anlamına gelir. Bu da bazen düşünüldüğünden daha karmaşık durumlar ortaya çıkarabiliyor. Ayrıca, her bir tedarikçi farklı faturalandırma sistemi ile de çalışıyor olabilir ki bu da düşünmeniz gereken bir diğer detay.
Bu yüzden, dropshipping’e yeni başlıyorsanız, ilk etapta tek bir tedarikçi ile başlamanızı tavsiye edebiliriz. İhtiyacınız ve satış oranlarınıza göre ileride başka tedarikçiler ile anlaşabilirsiniz.
- Müşteri hizmetleri konusunda sorun yaşayabilirsiniz
Her ne kadar siz sattığınız ürünü üçüncü taraf tedarikçilerden alıyor olsanız da o ürünü satın alanlar, sizin mağazanızdan satın alıyorlar. Bu yüzden de ürünle ilgili herhangi bir sorun çıktığında, müşterilerin muhatabı siz oluyorsunuz. Bu da demek oluyor ki, üründe bir sorun oluşması halinde, suçlu sizsiniz. Bu yüzden, satın alım sürecinden sonraki müşteri desteğini oldukça iyi yönetmelisiniz. İade, hatalı ürün gönderimi, geç nakliye gibi sorunlarla karşılaştığınızda müşterilerle iyi bir iletişim kurmalı ve mağazanıza gelecek olumsuz yorumlardan olabildiğince kaçınmalısınız.
Unutmayın: mağazanızı ilk defa ziyaret eden bir müşterinin sizin hakkınızda fikir edinmek için bakacağı ilk yer, değerlendirmeleriniz olacaktır.
- Kâr marjlarınız beklediğinizden düşük olabilir
Dropshipping, yeni ve küçük girişimciler için oldukça basit ve kolay bir iş modeli. Bu yüzden dd tercih edilebilirliği oldukça yüksek ve rekabet de bir o kadar fazla. Bu da sektörde belirli bir yer edinene kadar eğer ayakta kalmak istiyorsanız, ürünlerinizi diğerlerine göre daha düşük tutmanız gerektiği anlamına gelir. Bu durumda da kâr marjınız, beklediğinizden çok daha düşük olabilir.
Ancak, marjlarını son derece düşük tutan birçok satıcı, bu esnada mağazalarının nasıl göründüğüne pek dikkat etmeyerek, aslında düşük fiyatlı ürün satmasına rağmen istediği kadar satış gerçekleştiremiyor. Eğer, potansiyel müşterilerinizi kazanmak istiyorsanız, pazarlama konusunda rakiplerinizden daha iyi bir iş çıkarmanız gerekir. Bu yüzden de mağazanızın nasıl gözüktüğüne önem göstermeli, güvenilir ve yasal bir imaj çizmeli ve insanların sizden alışveriş yapmasını sağlamalısınız. Eğer bu izlenimi bırakabilirseniz, ürünlerinizin fiyatı yüksek bile olsa, insanlar sizden alışveriş yapacaklardır.
Dropshipping Tedarik Zinciri Nasıl Çalışır?
Dropshipping tedarik zinciri, bir ürünün üreticiden müşteriye taşınması sürecidir.
Teknik olarak bu zincir, kullanılan malzemelerin madenciliğine kadar gider ancak dropshipping iş modelini anlamak için kilit noktalara odaklanmak yeterlidir: üreticiler, tedarikçiler ve toptancılar, perakendeciler.
Tedarik zinciri üç taraftan oluşur:
Üretici
Dropshipping ile online mağazanızda sattığınız ürünlerin yaratıcısı/üreticisi; bu ürünleri büyük miktarlarda tedarikçilere ve toptancılara satar. Eğer isterseniz siz de ürünlerinizi doğrudan üreticilerden sevk edebilirsiniz. Örneğin, tedarikçi aramak için AliExpress'e gitmek yerine Alibaba'daki üreticilerle iletişime geçebilirsiniz.
Bu sayede tedarikçiyi aradan çıkartarak direkt üretici ile iletişime geçer ve ürünleriniz için daha düşük ödemeler yaparsınız.
Ancak işin püf noktası şu: Üreticilerin genellikle karşılamanız gereken minimum sipariş gereksinimleri vardır. Bu, önceden büyük meblağlarda yatırım yapmanız gerekeceği anlamına gelir ve bu, dropshipping’e yeni başlayanlar için riskli olabilir.
Tedarikçi/Toptancı
Üreticilerden ürün satın alan ve bunları perakendecilere satan kişi (dropshippers).
Tedarikçiler genellikle belirli bir ürün kategorisinde faaliyet gösterirler ve bu da satmak istediğiniz ürünleri bulmanızı kolaylaştırır. Ayrıca, satın alma minimumları (eğer varsa) genellikle üreticilerin belirlediğinden çok daha düşüktür ve bu da sizin için çok daha uygun hale gelir.
Perakendeci
Ürünleri doğrudan müşteriye satan kişi – siz!
Bu, müşterileriniz için satış noktasıdır. Ürün tedarik zincirinden geçtikten ve birkaç kez işaretlendikten sonra göreviniz, kar marjlarınızın para kazanmanıza yetecek kadar yüksek, ancak potansiyel müşterilerinizin bunun yerine rakiplerinizi seçeceği kadar yüksek olmadığından emin olmaktır.
Dropshipping 2023'de hala karlı mı?
Stoksuz satış için sağlıklı pazar görünümüne dayanarak, bunun hala karlı bir iş olduğunu söylemek güvenlidir. Grand View Research, küresel stoksuz satış pazarının birkaç yıl içinde 557,9 milyar dolar değerinde olacağını tahmin ediyor. Bu, dropshipping’i işlemini maliyetli geleneksel e-ticaret yoluna gitmeden sürdürülebilir bir gelir elde etmek isteyenler için mükemmel bir seçim haline getirir.
